Dünyaya Orman Denir — Kitap Özeti

Dünyaya Orman Denir — Kitap Özeti
Metis yayınlarından okuduğum Dünyaya Orman Denir kitap kapağı

Birçok okuyucu ve kitap eleştirmeni tarafından Amerika’nın Vietnam savaşını sembolize ettiği söylenen Dünyaya Orman Denir’i bir haftada bitirdim. İlk okuduğum Ursula Le Guin romanından sonra (bu yazarı çok okuyacağımı da fark etmiş olduğumdan olacak) her okuduğumun kısa bir özetini çıkarmak istemiştim. O günden bu güne Le Guin’in 11 kitabını bitirdim, ilk özet denemesi bu romana kısmetmiş.

Platoon Filmindeki Elias ve Barnes'ın, kitaptaki Kitaptaki Lyubov ve Davidson'ı temsil ettiği ve filmin bu romandan ilham aldığını söyleyen çok kişi var. Tamamen emin olmamakla beraber ben de aynı düşüncedeyim

Gelecek yüzyıllarda Terra’lılar (dünyalılar) küçük, yeşil tüylü, büyük gözlü ve düşgörme odaklı bir kültüre sahip canlıların yaşadığı ağaçlarla kaplı bir gezegende “Yeni Tahiti” adlı bir koloni ve askeri üs kurmuşlar. Dünya’lılar bu gezegendeki yerleşik toplumu yerinden edip onları köleleştirmiş, dünyalılara özgü açgözlülük yerel halkın masumiyet ve bilgeliğinin etrafını tamamen sarmış durumda.

İnsanlar Hainish’lilerden (Athsheanlar dahil tüm insansı ırkların kökeni) yıldızlararası yolculuğun ne olduğunu, nasıl yapıldığını öğrendiler. Lu Guin’in ilk romanlarında gezegenler birbirlerinden bağımsız olarak genişliyorlardı, ancak bu roman ile anladık ki “Dünyalar Birliği” adlı yapı kurulmuş. Önceleri 27 ışıkyılı uzaktaki ‘ev’ ile iletişim kurulamazken artık haberler “ansible” adlı yeni keşfedilen bir cihaz ile iletiliyor.

Hikaye, hem ansible hem de Dünyalar Birliği’nin ortada olmadığı Dispossessed (Mülksüzler’den) sonra, insan yerleşimcilerin yerli halk ile bir arada var olmayı öğrendikleri Planet of Exile’dan (Sürgün Gezegeni’nden)ise önce geçiyor. Kitaplarda ifade edildiği kadarıyla tarih 24. yüzyıl.

Terra’lı kolonistler, işgal ettikleri bu yeşil gezegenin yerlilerini kendi gezegenleri Terra gibi “toprak” yerine “orman” anlamına gelen Athshe’liler diye adlandırırlar. Dünya tarihinde 19. yüzyılın sömürgeleştirme modeli başarıyla uygulanır: Ağaçlar kesiliyor, çiftlikler kuruluyor, mayınlar döşeniyor ve yerli halk köleleştiriliyor. Yerliler ise yaşadıkları bu durumu anlamlandıramıyor, başlarına ne geldiğini tam olarak çözemiyor ve bir anlamda kaderlerine boyun eğiyorlar.

Onlar ormanlar sayesinde yaşayabilen, kölelik ya da savaş gibi kavramlara tamamen yabancı bir ırk. İşgalci insan ırkı Athsea topraklarını hiç bir direnişle karşılaşmadan ele geçirip kendi sömürgeci düzenlerini kurarlar.

Ta ki bir cesur ve ölümcül bir eylem bu düzeni bozup her iki dünyanın insanlarını sonsuza kadar değiştirinceye kadar.

Zaman ve enerji buldukça bu özetlere devam edeceğim.

Selam ve sevgilerimle
Yalçın Arsan - Aralık 2018

Read more

--- Yalçın Arsan'ın şahsi web sitesi, tüm hakları saklıdır © 2002 - 2024 --- Kurumsal web sitesi Arsan Danışmanlık